Reklam
Vakıf Katılım
Tarih : 2020-02-27 14:13:00

Salgının Çin dışında gelişim gösterme hızındaki artış oynaklığı destekliyor

§  Ocak ayı ortasından bu yana global piyasalardaki fiyatlamalara yön veren tek ve en önemli başlık konumundaki COVID-19 (Coronavirus) salgını artık sadece Çin’in değil diğer ülkelerin de ana sorun başlığı konumunda.

§  Salgının Çin’de hızlı aksiyon alınarak karantina bölgelerinin genişletilmesi sonucunda vaka sayısındaki artış hızını terse çevirmesi özellikle piyasalar nezdinde gözlerin Çin dışına çevrilmesine zemin hazırladı.

§  Citi tarafından hazırlanan ve aşağıda yer alan ilk grafik üzerinden de net bir şekilde görüldüğü üzere Avrupa’dan Asya ve Amerika’ya dek salgın vakalarının tespit edilme hızında artış söz konusu.

§  Hafta sonu İran, Irak, Afganistan, İsrail ve Güney Kore ülkeleri özelinde takip edilen akışın hafta içerisinde Avrupa ve bugün de ABD izlenmesine paralel varlık gruplarının fiyatlamaları da satış baskısı ve farklılaşma şeklinde gerçekleşmekte.

§  Çin fiyatlamalarındaki zayıflığın yerini ABD ve Avrupa’ya bırakması durumu dikkat çekiyor. Hafta içerisinde Dow Jones sanayi endeksindeki kaybın 2000 puan düzeyine ulaşması, gün içerisinde artan oynaklık ve Avrupa’da DAX endeksi önderliğindeki düzeltme eğilimi riskli varlıklardan çıkışı destekliyor.

§  Bu noktada akla ilk gelen iki sınıf i) Amerikan doları ii) Ons altın olmakta.

o   Amerikan doları : Para birimi üzerindeki hareketi genel olarak DXY endeksindeki seyir ile takip ediyoruz. 6 önemli çapraza karşı performansın ölçümlendiği endekste %57.6 ile en önemli pay ortak para birimi EUR’ya ait. Paritede son dönem içerisindeki sert geri çekilişin endeksteki yukarı yönlü gelişimi desteklediği aşikar. Yıla 96.40 düzeyinde başlayan ve %3.61 yükselişle 100.00 seviyesi sınırından dönüş yapan endeks özellikle 31/1-20/2 arası dönemdeki yükselişi ile dikkat çekti. Söz konusu aralıkta güvenli liman arayışı ön plana çıkarken, hisse senetleri ve ons altındaki dirençli görüntü geçmiş dönem fiyatlama tecrübelerimizin aksi bir resim oluşturdu. Yıl içi zirvesi olarak tanımladığımız noktanın ardından yaşanan dönüşte ise gelişmiş ülke para birimleri üzerindeki stres azalırken, gelişmekte olan ülke varlıkları, hisse senetleri ve oynaklık primlerinde benzer durum gözlenmedi. Majör ABD hisse senedi endekslerinde Dow Jones ve S&P 500 2020 performanslarını sırasıyla %-5.54 ve %-3.54 ile negatif bölgeye çevirirken, Nasdaq ise 26 Şubat kapanışı itibarıyla %0.09’luk duruşuyla artı bölgedeki konumunu muhafaza ediyor. Öte yandan Avrupa kıtası fiyatlamalarının ABD’den ayrışır bir yanı ise söz konusu değil. FTSE 100 %-10.81, DAX %-8.16  ve Rusya (RTS, USD) %-7.62 ile satıcılı seyrin hangi ölçekte sirayet ettiğini anlamamıza imkan tanıyor.

o   Ons altın : Gerek fiziki altın bulunduran ETF’lerdeki para girişinin 25 iş gününe taşınması, gerek teknik anlamda grafiksel görünüm gerekse risk algısındaki değişimin yükselişe zemin hazırlamasına paralel $1700 bölgesine dek takip edilen hareketin kısa vadeli ivme kaybı/fiyatlamaları sindirme eğilimi içerisinde olduğunu görüyoruz. Risk algısındaki değişimin mevcut hızı ile devam etmesi, Avrupa ekonomilerindeki götürü boyutunun genişlemesi ve salgındaki dağılımın hızlanması durumunda kısa vadeli $1715 direncinin fiyatlamalara dahil olabileceği senaryoyu göz ardı etmiyoruz. Ancak, bu noktada tercihimizi $1650-1600 aralığında sakinleme/dengelenmeden yana kullanmanın yılın geri kalanında sağlıklı fiyatlama ortamının oluşumu açısından doğru olduğu kanaatindeyiz. $1587 desteği aşağısına geri çekilme ve haber akışında pozitife dönüş olmadıkça ons altını beğenmeye devam edeceğiz.

§  Kısa vadeli fiyatlamalarda oynaklık artışı yatırımcı kesimini rahatsız etse de sert satışların ardından dengelenme isteğinin ön plana çıkması ihtimalini göz ardı etmiyoruz. VIX ve kendisinin oynaklığını ölçümleyen VVIX endekslerine baktığımızda kullandığımız rasyo olan VVIX/VIX’in 17/1 zirvesi olan 7.58 ve 14/2 günü takip edilen 7.12’den uzakta 3.90’da oluştuğunu görüyoruz. Yani, VIX’in oynaklığının VIX’e kıyasla rasyosu geriliyor. Bizi endişelendiren kısım ise tahvil piyasasına olan girişler. Nitekim borçlanma senetleri ile JPMorgan’ın EMFX endeksi arasındaki korelasyonu incelediğimizde endişemizin yersiz olmadığı sonucuna ulaşıyoruz. 30 günlük kümülatif korelasyonda ABD 10 ve 30 yıllık kağıtlardaki hareket ile EMFX grubu arasındaki ilişkinin seviyesi 0.57 düzeyinde oluşarak gelecek dönem açısından baskı doğabileceği ihtimalini kuvvetli bir şekilde doğuruyor. İnceleme dönemimiz içerisinde S&P 500 ile 10 yıllık kağıdın aynı hesaplamadaki korelasyonu 0.48, 30 yıllığın ise 0.31 olarak karşımıza çıkıyor. Özetle, riskli varlıklardan çıkış isteği aynı zamanda ABD hisse senetleri piyasası açısından da risk teşkil ediyor.

§  Peki, gidişatı genel olarak nasıl görüyoruz?

1.       Global büyümenin Q1 döneminde zayıflamasını buna da Çin’in ciddi anlamda önderlik etmesini bekliyoruz. Elimizde geniş veri seti henüz bulunmadığı için Mart ayı ortasından itibaren daha kapsamlı konuşabilmenin mümkün olduğuna inanıyoruz. Diğer yandan ise Euro Bölgesi’nde takip edilen Flash PMI rakamlarının korkulan ölçekte AB yavaşlamasının Şubat ayındaki ilk rakamlara yansımadığını görüyoruz. Bu nedenle bir süredir savunduğumuz düşünce olan “EUR’nun anlamakta zorlandığımız hızlı satış görme” durumu geçerli olduğunu değerlendiriyoruz. Her ne kadar kalıcı EUR değerlenmesi sürecinde olduğumuzu düşünmesek de 1.0850/60 bölgesi üzerinde tutunabilen paritenin 1.0970-1.1000 aralığına ilerleyebileceği ancak yükselişlerin satış fırsatı olarak görülebileceğini değerlendiriyoruz. İ) Euro Bölgesi’nde makro anlamda zayıf veri seti takip edilmeden ii) Global Amerikan doları talebin yeniden güçlenmeden iii) COVID-19 salgını Avrupa kıtasında daha fazla hızlanmadan paritede 1.08 seviyesi aşağısını henüz kalıcı olarak öngörmüyoruz. Beklentimiz, 1.08-1.10 aralığında işlem yoğunlaşması.

2.       Global büyümede ciddi anlamda kayıp olduğu kanaatinde değiliz. 2020’de küresel resesyon olacağını düşünmüyoruz. Çin’de olduğu üzere yeni görülen vakalardaki artış hızının diğer ülkelerde de yavaşlamaya başlamasının ardından varlık gruplarındaki fiyatlamaların “V” tip dönüşü gerçekleştirebileceği kanaatindeyiz. Ancak, dip noktanın hangi zaman aralığında olacağını kestiremiyoruz. Haber akışını yakından takip etme durumumuzda değişiklik söz konusu değil. Global ekonomik görünüm açısından resmin negatif anlamda değiştiği durumda merkez bankalarının Fed önderliğinde tedbir alacağı durumun beklenti fiyatlaması varlıklar açısından pozitif etki yaratabilir. Mevcutta FOMC’den 50bp faiz indirimi gelebileceğine dair gerçekleşen trader fiyatlamalarını da bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor. S&P 500 endeksinde 3150 bölgesi aşağısındaki teknik görüntünün 2870-3000 puan aralığına dek baskılanmaya neden olabileceğini düşünüyoruz.

3.       Yerel varlıklar açısından “genel olarak” dış gelişmeler ekseninde fiyatlama isteğinin devam edeceğini ve-fakat jeopolitik haber akışının, temelde ise Suriye gelişmelerinin etkili olmasını bekliyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rejim güçlerinin Suriye’de TSK gözlem noktalarının olduğu bölgelerden çekilmesi için tanıdığı sürenin ay sonunda dolacak olması ve Rusya ile devam eden heyet görüşmelerinde henüz somut bir pozitif sonucun çıkmamış olması lira cinsi fiyatlamalarda baskı unsuru olarak belirmeye devam edebilir. USDTRY paritesinde 6.1250 teknik seviyesi üzerinde 6.18-6.20 aralığının gündeme gelebileceğini, yukarıdaki seviyelerin dolar endeksindeki geri çekilmeye rağmen haber akışı kaynaklı aşıldığı ve lira baskılanmasının gündeme geldiği durumda ise ekonomi yönetiminin oynaklık artışına yönelik adım atabileceği ihtimalini değerlendiriyoruz. O nedenle geniş bantta 6.00-6.20, daha dar bantta ise 6.10-6.20 aralığının bir süre daha kur açısından gündemde olacağı senaryoyu baz alıyoruz. Tahvil piyasası getirilerinde %10’lu seviyelerde belirttiğimiz “ciddi potansiyel bulunmuyor” düşüncemizi %12-13’lü seviyelerde yeniden gözden geçirebileceğimizi ve-fakat koşulları da dikkate alarak yaklaşacağımızı belirtmek isteriz. Henüz o noktada bulunmuyoruz. Genel BİST 100 endeksi yaklaşımımızda orta-uzun vadede bulunmazken, banka hisse senetlerinde sermaye maliyetinin üzerinde getiri, 0.5x F/DD ve 4.5x F/K ile cazip bulmaya devam ediyoruz. (Sadrettin BAĞCI)

 

cid:image001.png@01D5ED60.F7D34880

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynak:Deniz Yatırım
Hibya Haber Ajansı

© Copyright 2024 haberebakhabere.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.