Reklam
Tarih : 2025-02-17 18:44:19

Özyeğin Üniversitesi anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı

Özyeğin Üniversitesi, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yürüttüğü çalışmalara Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) da desteğiyle bir yenisini ekledi. Bu kapsamda, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde genç erkeklerin rolünü güçlendirmeyi hedefleyen Equimundo ile 7 Şubat’ta bir atölye düzenlendi. Etkinlikte, genç erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği sürecine aktif katılımını teşvik edecek stratejiler ele alındı. Akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve lise temsilcilerinin bir araya geldiği atölye, bu alanda yeni diyalogların ve iş birliklerinin önünü açtı.

Türkiye’nin global etkisi yüksek girişimci araştırma üniversitelerinden Özyeğin Üniversitesi, güçlü akademik kadrosuyla topluma fayda sağlamak üzere çalışmalarını sürdürüyor. Özyeğin Üniversitesi, toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki çalışmalarına Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) da desteğiyle bir yenisini ekledi. Bu kapsamda; erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine katılımını artırma amaçlı ve uluslararası alanda cinsiyet eşitliğini savunmak ve şiddeti önlemek için erkekleri harekete geçirmek üzere 2011 yılında kurulan Equimundo ile, 7 Şubat 2025 tarihinde bir atölye düzenlendi. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ofisi (ÖzU Gender Office) tarafından yürütülen etkinlik ile, genç erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği sürecine dahil edilmesine yönelik uzun vadeli bir yol haritası oluşturulması amaçlandı.

AÇEV‘in de danışma kurulunda yer aldığı Equimundo‘nun kurucusu ve başkanı olan Dr. Gary Barker, “Genç Erkeklerin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mücadelesine Dahil Edilmesi: Bir Yol Haritası Çizmek” başlığıyla gerçekleştirilen etkinliğe katıldı. Etkinliğin ilk bölümünde şiddetsiz erkeklik, “incel” kültürü, cinsiyetçi dil gibi konularda çalışmalar yürüten Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Çimen Günay-Erkol, Dr. Barker ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Bu söyleşide Dr. Barker, erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine nasıl dahil edilebileceğine dair küresel ölçekli deneyimler paylaştı. Konuşmada aynı zamanda erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine katılımının önündeki engeller, dijital dünyada giderek yayılan eşitlik karşıtı söylemler ve şiddetsiz erkeklik üzerine güncel yaklaşımlar ele alındı.

Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çimen Günay-Erkol etkinlikle ilgili olarak; “Dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan Dr. Gary Barker’ın deneyimlerinden faydalanarak Türkiye’de şiddeti geriletmek ve genç erkeklerin değişimin elçileri olmalarını sağlamak üzere nasıl ortak çalışmalar yapılabileceğini tartıştık. Bir arada olmaktan ve Özyeğin Üniversitesi’nin global etki misyonu ile paralel bir inisiyatif almaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Bu etkinliğin, üniversite seviyesindeki genç erkekler başta olmak üzere, farklı yaş gruplarındaki erkeklerin ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda tasarlanacak eğitim materyallerine, farkındalık çalışmalarına, toplantı ve çalıştaylara temel oluşturmasını temenni ediyoruz. Bir araya gelmeli ve çözüm üretmeye başlamalıyız. Bu ilk toplantıda, nereden başlanabileceğini hep birlikte tartıştık ve çeşitli öneriler ürettik. Açıkça görüyoruz ki, fiziksel şiddetin faili büyük ölçüde erkekler arasından çıkıyor ve bu nedenle erkekler, şiddetin temel sorumlusu olarak görülüyor. Oysa, bu etkinlikte sıkça dile getirildiği gibi erkekler, şiddete karşı yürütülen mücadelede çözümün de bir parçası ve biz genç nesillerin bu farkındalıkla yetişmesini arzu ediyoruz. Bu konuya ilgi duyan ve harekete geçme kararlılığını hisseden herkesi de çabamızı büyütmek için aramıza davet ediyoruz” dedi.

Equimundo kurucusu ve başkanı Dr. Gary Barker ise şunları söyledi: “Erkeklerin cinsiyet eşitliği mücadelesine katılmalarını teşvik etmenin yolu eğitim vermeye çalışmaktan ziyade daha şefkatli ve sevgi dolu insanlar olmalarını sağlamaya çalışmaktan geçiyor. Bu süreç evde başlıyor. Cinsiyet eşitliğinin önünde duran en büyük engellerden biri cinsiyete dayalı şiddet. Cinsiyete dayalı şiddet konusunda UNFPA, UN Women ve diğer araştırma fonlarıyla ortaklaşa çalışarak dünya çapında araştırmalar yaptık. Örneğin, her üç erkekten birinin hayatı boyunca hiçbir kadına şiddet uygulamadığını araştırma sonuçlarında görüyoruz. Hiçbir erkek doğuştan şiddet eğilimli olmuyor. Bir erkeğin bir kadına şiddet uygulaması, buna daha önce tanık olması veya büyüme çağında deneyimlemesinden kaynaklanıyor. Şiddet döngülerinin belirli bir şekilde kabul edilebilirliği ve tekrarı bazı erkeklerde travma yaratıyor, şiddeti toplumsal olarak kabul edilebilir hale getiriyor. Ve erkeklere, şiddeti kabul edilebilir kılan bir duygusal ifade biçimi öğretiliyor. Sadece kabul edilebilir olmakla kalmıyor; aynı zamanda kelime dağarcığının bir parçası haline geliyor ve eşitlik karşıtı söylemleri fiziksel dünyanın yanı sıra dijital dünyada da gözlemliyoruz. Cinsiyete dayalı şiddetin önüne geçmenin ve cinsiyet eşitliğini sağlamanın yöntemlerinden biri de ebeveyn eğitimleri aracılığıyla babanın aile ve çocuk üzerinde daha fazla sorumluluk almasını desteklemektir. Evde başlayan bu adımlar, okulda ve sosyal hayatta da devam etmelidir” dedi.

Etkinliğe 11 farklı üniversiteden akademisyenler, çeşitli liselerden temsilciler, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) gibi uluslararası kuruluşların temsilcileri ve Özyeğin Üniversitesi’nin bu konuda çalışmalar yürüten farklı birimleri katıldı. Bu geniş katılım, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farklı disiplinler ve aktörler arasında güçlü iş birliklerinin kurulmasına zemin hazırladı.

Etkinliğin ikinci bölümünde, katılımcılar toplumsal cinsiyet eşitliği alanında kendi deneyimlerini ve gözlemlerini paylaştı. Özellikle genç erkeklerin eşitlik mücadelesine katılımını teşvik etmek için üniversiteler, liseler ve sivil toplum kuruluşları arasındaki iş birliklerinin önemi vurgulandı. Etkinlik, katılımcıların ortak fikirler üretmesine olanak tanıyan interaktif bir çalışma ile devam etti. Bu bölümde, erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine nasıl daha etkin katılabileceğine dair somut öneriler geliştirildi ve geleceğe yönelik bir aksiyon planı oluşturuldu.

Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği için anlamlı bir girişimi hayata geçiren Özyeğin Üniversitesi, bu konudaki çalışmalarını sürdürecek.

 ozyeginuniversitesi@artipr.com.tr

Özyeğin Üniversitesi Hakkında

Yaşamla iç içe, yenilikçi, yaratıcı ve girişimci bir araştırma üniversitesi olan ve girişimci bir öğrenim merkezi olarak topluma hizmet vermek amacıyla Hüsnü M. Özyeğin Vakfı tarafından 2007’de kurulan Özyeğin Üniversitesi; yükselen mesleklerde derinlemesine bilgi sahibi, yabancı dile hâkim, iletişim ve bilgi teknolojileri kullanımında yetkin, uygulama becerisi olan, girişimci, çevresinde ve çalışacağı kurumlarda fark yaratacak bireyler yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Başarılı öğrencilerin, şartları ne olursa olsun kaliteli eğitime ulaşabilmeleri gerektiğine inanan Özyeğin Üniversitesi, Çekmeköy’deki kampüsünde 7 fakülte, 3 enstitü ve 1 yüksekokulu ile 25 lisans, 36 yüksek lisans ve 10 doktora programıyla eğitim vermektedir. Birleşmiş Milletler’in “Sürdürülebilirlik Kalkınma Hedefleri” doğrultusunda yaptığı etkisi yüksek ve fark yaratan sürdürülebilirlik odaklı çalışmaları ile, Times Higher Education (THE) Impact Sıralaması’nda dünya genelinde altı (6) yıldır üst üste Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında ilk sırada yer alan Özyeğin Üniversitesi, 2024 THE Asya Üniversiteleri ve Genç Üniversiteler Sıralamaları’nda ise Türkiye'deki en iyi beş vakıf üniversitesinden biri olmuştur. Özyeğin Üniversitesi, THE Genç Üniversiteler Sıralaması’nda, son 20 yılda kurulan vakıf üniversiteleri arasında dünyada ikinci sırada yer almaktadır.

  Hibya Haber Ajansı

© Copyright 2025 haberebakhabere.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.