Gedik Yatırım'ın raporuna göre küresel piyasalarda satış dalgası haftanın son işlem gününde derinleşti. ABD bölgesel bankalarındaki kredi kayıpları ve dolandırıcılık iddiaları yatırımcıların güvenini sarsarken, borsalar genelinde riskten kaçış eğilimi hız kazandı.
Raporun devamında ise şunlar kaydedildi:
"S&P 500 vadeli endeksleri yüzde 1,2 gerileyerek haftayı eksi bölgede tamamlama yoluna girerken, Avrupa ve Asya borsaları da benzer şekilde sert düşüşler yaşadı. Avrupa bankacılık endeksi yüzde 2,9 değer kaybederek
tüm sektörler arasında en sert düşen grup oldu; Deutsche Bank hisseleri yüzde 6’yı aşkın kayıpla başı çekti. ABD tahvillerine güçlü talep gelirken, 10 yıllık tahvil getirisi yüzde 3,96’ya geriledi, yen ve İsviçre frangı güvenli liman alımlarıyla dolar karşısında yükseldi. Altın fiyatları dalgalı seyir izlerken, yatırımcıların riskten korunma amaçlı pozisyonlarını artırdığı gözlendi.
Piyasadaki zayıflığın temelinde, Zions Bancorporation ve Western Alliance’ın sorunlu kredilere ilişkin yaptığı açıklamalar yer alıyor. Bu açıklamalar, ABD kredi piyasasında yayılma riski endişesini artırırken, 2023’teki banka krizinin yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Ayrıca First Brands Corp.’un iflasının ardından otomotiv ve kredi sektörlerinde görülen zincirleme etkiler, bölgesel bankalara yönelik baskıyı büyüttü. SPDR S&P Regional Banking ETF’de kısa pozisyon oranı yüzde 18,4’ten yüzde 30’a yükselerek yatırımcıların endekse yönelik olumsuz beklentilerini yansıttı.
Avrupa tarafında, bankacılık tahvilleri de satış baskısı altına girdi. JPMorgan’ın 2036 vadeli euro tahvilleri yüzde 0,5, Barclays’in 2035 vadeli tahvilleri ise son üç haftanın en sert düşüşünü kaydetti. Bu hareket, Avrupa kredi piyasasında temkinli fiyatlamaların güçlendiğini gösterdi. Kıdemli banka tahvillerini izleyen kredi temerrüt takası (CDS) endeksi yaklaşık 3,2 baz puan artarak son bir ayın en yüksek seviyesine çıktı. Bu durum, yatırımcıların kredi riskine karşı korunma maliyetlerinin arttığını işaret ediyor.
Kurumsal cephede BBVA, Banco Sabadell’i satın alma girişiminin başarısız olmasının ardından yüzde 11’e yakın yükselerek dikkat çekti. Novo Nordisk ve Eli Lilly hisseleri ise ABD Başkanı Donald Trump’ın diyabet ilacı Ozempic’in fiyatının ayda 150 dolara indirilebileceğini açıklamasının ardından değer kaybetti.
Genel olarak, bu hafta piyasalar art arda gelen banka haberleri, ABD-Çin ticaret gerilimi, hükümetin kapanma riski ve AI hisselerinde balon endişeleri nedeniyle dalgalı bir seyir izledi. Yatırımcılar haftayı temkinli bir şekilde tamamlarken, Wall Street’te “kredi piyasasında kırılganlık ve güven eksikliği” teması yeniden öne çıktı.
Önemli şirket haberleri:
ABD banka hisseleri, bölgesel bankalardaki artan kredi sorunları nedeniyle Perşembe günkü satış dalgasının Cuma öncesi işlemlerde de devam edeceği sinyaliyle geriledi. Küçük bankalarda işlem hacimleri azalırken, büyük Wall Street bankaları da satış baskısı altına girdi: Bank of America yüzde 4, Wells Fargo yüzde 2, JPMorgan Chase yüzde 1,3, Citigroup ve Morgan Stanley yüzde 2 düştü. Bankacılık sektöründeki bu yeni baskı, Avrupa finans hisseleri ve Asya piyasalarına da sıçrayarak küresel risk iştahını zayıflattı. (Olumsuz)
Novo Nordisk (NVO) - Eli Lilly (LLY), Her iki ilaç şirketinin hisseleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ozempic gibi kilo verme ilaçlarının fiyatlarını ciddi şekilde düşürme planını açıklamasının ardından değer kaybetti. Trump, Perşembe günü Beyaz Saray’daki bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Novo Nordisk tarafından üretilen bu ilacın aylık maliyetinin yaklaşık 1.000 dolardan 150 dolara düşebileceğini söyledi. Bu açıklama, sektörde genel bir fiyat baskısı endişesi yarattı ve Eli Lilly’nin rakip ürünleri Mounjaro ve Zepbound da bu baskıdan olumsuz etkilendi. (Olumsuz)
Micron Technology (MU), hisseleri, Micron’un Çin’deki veri merkezlerine sunucu çipi satışlarını durdurmayı planladığı yönündeki haberin ardından geriledi. Bu karar, Pekin’in 2023’te Micron ürünlerini kritik altyapılarda yasaklamasının ardından süregelen iş daralmasının devamı olarak görülüyor. Reuters’a göre Micron, Çin dışındaki büyük veri merkezi operasyonlarına sahip iki Çinli müşteriye (bunlardan biri Lenovo) ve otomotiv ile
mobil sektörlerindeki firmalara çip tedarik etmeyi sürdürecek. Çin anakarası, şirketin geçen mali yıldaki toplam gelirinin yüzde 12’sine (3,4 milyar dolar) karşılık geliyordu. (Olumsuz)"
© Copyright 2025 haberebakhabere.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.